25.3.09

Euroleague Çeyrek Final ilk maçları

Euroleague'de çeyrek finaller dün gece oynan 4 güzel maç ile başladı. Spormax iki tane maçı canlı veriyordu; ne yazık ki erken yayınlandığı için CSKA Moskova-Partizan maçını izleyemedim. Ama Barcelona-Tau Ceramica mücadelesinin tamamını izleme imkanım oldu. Oynanan basketbolun seviyesi çok tatminkardı. Aslında düşündüm de, güzel bir Euroleague maçını her şart altında bir NBA maçına tercih ederim. Savunmaların sertliği, mücadelenin dozu ve taraftarın yarattığı ortam hoşuma gidiyor doğrusunu söylemek gerekirse.

Gecenin tek sürprizi, Tau Ceramica'nın Barcelona'yı deplasmanda çok güzel bir oyun neticesinde 84-75 yenmesiydi. Tau ikinci çeyreğin başından maçın sonuna kadar yaklaşık 10 sayılık farkın kapanmasına neredeyse hiç izin vermedi; üstelik üçüncü çeyreğin ortalarında fark bir ara 17-18 sayıya kadar ulaştı. Savunmada Barcelona'yı hayli zorlarlarken hücumda da genel olarak düzenlerinden şaşmadan makina edasıyla oynamayı başardılar. Zaten iki takımın yaptığı toplam asistleri karşılaştırırsak durum daha bir netlik kazanacaktır. Tau 17 asist ile maçı tamamlarken, Barcelona'nın sadece 7 asisti vardı. Barcelona hücumda yeterli düzeni sağlayamadığından daha çok bireysel performanslarla sayı bulmaya çalıştı. Bir de üzerine üçlük basketlerde takım halinde kötü bir gece geçirdiler. 22 denemeden sadece 4'ünde isabet kaydedebildiler. (%18)

Bir de iki takım arasında oyun kurucu pozisyonundan önemli bir fark vardı ve bu da galibin belirlenmesinde en önemli etkendi. Tau'da Pablo Prigioni (17 sayı, 8 asist ve 5 ribaund) ve Vlado Ilievski (6 sayı, 2 asist, 1 ribaund) maçın gidişatına hakim olurlarken, Barcelona'nın guard ikilisi Victor Sada ve Jaka Lakovic (toplam 8 sayı, 3 ribaund, 2 asist) hayli etkisiz bir oyun sergilediler. Barcelona'nın daha yüksek kalibrede bir oyun kurucu bulması lazım; eğer ilerleyen senelerde başarılı olmak niyetindeyse. Ersan İlyasova ise Barcelona'da en iyi oynayan oyuncuydu bana kalırsa. Zaten Navarro'dan sonra da sahada en uzun süre kalan kişiydi ve yanlış hatırlamıyorsam ikinci yarının tamamında vardı. 14 sayı-13 ribaund ile oynarken bilhassa Tau'nun pota altındaki etkisini biraz kısıtlamayı başardı.

Bu arada Barcelona futbol takımının genç yıldızlarından Bojan Krkic'de takımı desteklemek için salondaki yerini almış. Sanırım fotoğraf maçın sonlarında doğru çekilmiş ki, suratında memnuniyetsiz bir ifade var.

Montepaschi Siena'nın Panathinaikos'u deplasmanda bu kadar zorlayabileceğini düşünmüyordum açıkçası. 18,000 kişilik ateşli Yunan taraftarının önünde oynamalarına rağmen son dakikalara kadar maça asıldılar ama galibiyete muvaffak olamadılar ve 90-85 yenildiler. Siena'nın gözde ikilisi Terrell McIntyre ve Romain Sato mükemmel bir performans sergileyerek toplam 56 sayı ürettiler. Panathinaikos'ta ise skor daha bir dengeli dağılırken, Sırp pivot Nikola Pekovic 17 dakikada ürettiği 21 sayı ve 4 ribaund ile parlayan isimdi.

Kalan diğer iki maçta da ev sahibi takımlar galibiyetle ayrıldılar. CSKA Moskova hayli kısır geçen bir maçın akabinde Partizan'ı 56-47 yenerken, Yunanistan'ın diğer temsilcisi Olimpiakos da Real Madrid'i dengeli bir mücadele sonucunda 88-79 ile geçti.

Serilerde ikinci maçlar yarın yine aynı şehirlerde oynanacak. Sanırım o zaman resim biraz daha belirginleşecek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder