Maça dönecek olursak; beklendiği inanılmaz çekişmeli bir maç oldu. Maçın genelinde Olimpiakos hep önde olsa da Panathinaikos mücadeleyi bırakmadı. Elbette yaklaşık 15,000 Olimpiakos taraftarının salonda yarattığı müthiş atmosferden de bahsetmek gerek. Dünyada başka bir ligde/ülkede bunun kadar ateşli bir basketbol maçına daha rast gelinebileceğini düşünemiyorum. Zaman zaman izleyicilerin sınırlı aştığı doğru; misal sahaya atılan meşaleler ve bilhassa Panathinaikoslu basketbolcular faul atarken gözlerine tutulan büyük lazer ışıkları dünkü maça damgasını vurdu. Fakat bu bahsettiklerim idari problem sınıfına girebilir; etkili bir yönetim ve denetim sayesinde bunlar belli bir ölçüde giderilebilir. Ama basketbola bu kadar bağlı ve seven bir taraftar topluluğu yaratabilmek çok çok zor. O yüzden Yunan basketbolu takdir ediyorum.
Papaloukas için büyük bir oyuncu diyebilirim. Hayli stresli bir atmosferde takımını çok iyi idare etti ve gerektiği yerlerde kontrolü eline aldı. Bir de maçın sonunda şöyle bir düşününce, Yunanistan yetenekli basketbolcular açısından bayağı bir iyi vaziyette. Ülkenin en büyük iki takımının en önemli oyuncuları arasında pek çok Yunan oyuncu var. Bir kaç tanesini saymak yeterli sanırım; Papaloukas, Dimantidis, Spanoulis, Fotsis, Bouroussis, Pelekanos ve bu maçta oynayamayan Printezis.
Fotoğrafta Obradovic'in, gözüne tutulan laser yüzünden attığı bakış ise ayrı bir yazı konusu olabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder