15.5.09

Eskilerden - Drazen Petrovic ve 92 Barcelona Olimpiyatları

 
İnternette dolanırken yukarıdaki fotoğrafa denk geldim. Açıkçası hangi seneye ait olduğu hakkında bir bilgi yoktu; rakibin kim olduğuna dair de... Sadece topu elinde tutan genç elemanın Drazen Petroviç olduğu söyleniyordu o kadar. 1984-88 yılları arasından birinde çekilmiş; zira Petroviç Cibona'da oynuyor. 89'da Real Madrid'e transfer olup orada da 1 sene geçirdikten sonra NBA diyarına geçiş yapıp Portland'da oynadı.

Petroviç'i tv'den izleme fırsatını sadece 1 kere bulabildim; o da 1992'de Barcelona'da düzenlenen yaz olimpiyatlarında idi... Hani şu çok meşhur Dream Team olayının başladığı zaman. Daha sadece 10 yaşındayım; ve çokça bahsedilen NBA oyuncularının ilk kez 40 dakika izleyebiliyorum. Doğal olarak neredeyse tüm alakam Jordan, Magic ve Bird'ün üzerinde. Lakin yine de ABD'ye finalde kaybeden Hırvatistan'ın 1 numaralı oyuncusu Drazen Petroviç de ilgimi çekmeyi başarıyor. NBA'de oynadığını duyunca şaşırıyorum; bilmiyorum ki... İnternet yok ve ben 10 yaşındayım. Olur o kadar!... Zaten o olimpiyatlarda forma giydiği 7 maçta ortalama 25 sayıyı rakip potalara bırakıyor. Finalde ABD'yi en çok zorlayan oyunculardan biri. Keşke Avrupa'da oynasa da en azından arada bir maçını tv'de izleme fırsatı bulsam dediğimi hatırlıyorum. Olmuyor tabi; çünkü 1993 senesinde Almanya geçirdiği bir trafik kazasında 29 yaşında iken ölüyor. Geriye efsaneler, anılar vs. kalıyor.

 
 
Petroviç'in anısına Zagreb'te bir müze var ve fotoğraflardan gördüğüm kadarıyla da Hırvatlar bu işi hayli ciddiye almışlar. Üstteki fotoda Drazen'in top koşturduğu takımlardaki formalarını sergilemişler. Tam ortada ise Cibona'dayken giydiği 10 numaralı forma var.
 

1 yorum:

  1. Malesef iletişim olanaklarının bugünkülerle kıyaslanamayacak ölçüde kıt olduğu günlerde oynadı ve bu sebeble pek takip edemedik ama Petroviç seyrettiğim ve belki de seyredeceğim en iyi oyuncudur.
    Onun bir parçası olduğu Hırvat basketbolu, yetiştiği takım Sibenik, büyüdüğü Cibona Avrupa basketbolunda birer ekoldürler ama Petroviç'de zaten kendi başına bir ekoldü.
    Her hareketi öncesinde, sonraki hareketini planlayan, rakibinin savunma hamlelerine karşı bir kaç farklı hamleyi kafasında kurgulayıp, rakibinin hamlesine göre çabucak karar verip uygulayan, hiç telaşa kapılmadan çok süratli ve dengeli oynayan, aklıyla bedeninin müthiş uyumu her hareketinde belli olan müthiş bir oyuncuydu.
    Onun bir maçını defalarca izlerseniz basketbol adına sahada uygulayabileceğiniz her şeyi öğrenebilirsiniz.

    YanıtlaSil