1.3.09

Euroleague 4. Hafta değerlendirmesi

2 haftalık aradan sonra haftaiçi oynanan 4. hafta maçları ile Euroleague son sürat devam ediyor. Bazı takımlar çeyrek finallere katılmayı garantilerken, diğerleri arasında mücadele kızışıyor. Gruplar bazından durum şu şekilde:

Grup E: Euroleague'da haftanın en farklı galibiyetini Tau Ceramica deplasmanda Armani Jeans Milano'yu 107-74 yenerak aldı. Bu maçta hayli etkili bir oyun sergileyen Brezilyalı Tiago Splitter de haftanın MVP'si ödülünü kazanmayı başardı. Diğer müsabakada ise galip, grubun sonundaki Prokom Sopot'u yenen Olimpiakos idi. Olimpiakos eğer gelecek hafta evinde Milano'yu yenebilirse Tau ile birlikte çeyrek finale yükselen ekip olacak. Bu da hayli yüksek bir ihtimal.

 

Grup F: Perşembe akşamı Spormax'te Maccabi Tel Aviv-Real Madrid maçını izleme şansım oldu. Real Madrid neredeyse 10 yıl sonra Maccabi'yi İsrail'de yenmeyi başardı. (69-73) Üstelik hayli güzel bir oyunla. İlk yarı fark bir ara 20 sayılara kadar yaklaşsa da maçının sonlarına doğru seyircinin de desteğini alan Maccabi farkı eritmeyi başardı, lakin galibiyet için yeterli olmadı. Pepe Sanchez ve Raul Lopez takımı çok iyi yönetiyor; sağlam ve güvenli oynuyorlar. Beri yandan Carlos Arroyo skora direkt katkı yaparken, hücumda zaman zaman savruk davranıp top kayıplarına de neden olabiliyor. Ayrıca Maccabi'de geçmişte görmeye alıştığımız tarzda kaliteli yabancılar yok. (örneğin Jasikevicius, Vujcic ya da Anthony Parker) Diğer maçta Barcelona deplasmanda Alba Berlin'i mağlup etti. Grupta Barcelona ve Real Madrid çeyrek finale kalmayı garantilerken kimin birinci olacağı büyük olasıkla son hafta bu iki ekip arasında oynanacak maç ile belli olacak. 


Grup G: Euroleague'de bu haftanın sürprizi Unicaja Malaga'yı deplasmanda uzatmalar neticesinde mağlup eden Partizan'dan geldi. Daha evvel blogda Partizan'ın evinde çok etkili bir ekip olduğunu ve pek çok iddialı takımı yenebildiğini yazmıştım. Ama deplasmanlarda genel olarak aynı başarıyı gösteremiyorlardı; ta ki bu maça kadar. Çok kritik bir zamanda şeytanın bacağını kırarak Malaga'yı devirmeyi başardılar. Çeyrek finale kalmayı Panathinaikos ile birlikte garantilediler. Ufak bütçeli ve çoğu yerel oyunculardan kurulu bir takım için çok büyük bir başarı diyebilirim. Olasılıkla Final-Four'a kalamıyacaklar ama sezonun en hoş sürprizi olmayı hak ediyorlar.

 

Grup H: Fenerbahçe Ülker çeyrek final için azalan umutlarının tamamını da ne yazık ki bu hafta kaybetti. Geçen hafta deplasmanda yenmeyi başardığı Cibona Zagreb'e evinde 22 sayı farkla yenilmek çok acı verici. Zaten daha ilk çeyrekte konuk ekip adına 14 sayı fark oluşunca ivmeyi tersine çevirmek imkansız hale geldi. Fenerbahçe'den görmeye alıştığımız olağan savunma direnci de bu maçta Abdi İpekçi'ye uğramayınca yenilgi kaçınılmaz oldu. Gelecek sene için mutlaka daha kaliteli Amerikalı oyuncular transfer edilmesi gerekli. Marques Green ve Devin Smith bu seviyedeki basketbol için yeterli değiller. Diğer mücadelede geçen hafta deplasmanda ağır bir mağlubiyet tadan CSKA Moskova, bu sefer rakibi Montepaschi Siena'yı 24 sayı farkla yenerek bu yenilginin intikamını almayı başardı. Grubun düğümü gelecek hafta Siena'da oynanacak Montepaschi-Cibona maçıyla çözülecek ve CSKA ile birlikte hangi takımın çeyrek finale kalacağı belli olacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder