Sahadaki oyun hakkında yorumlara gelecek olursak şunları söyleyebilirim. Devin Smith ve Marques Green uzun süredir kendilerinden beklenen performansı sahaya yansıtabildi. Green bilhassa savunmada rakip oyun kurucular Kerem Tunçeri ve Ender Arslan'ı yoğun baskı altına alarak oyunu rahat kurmalarına mani oldu. 34 dakika ile de Fenerbahçe adına sahada en uzun kalan oyuncu idi. Devin Smith ise daha ziyade ilk yarıda etkiliydi ve Fenerbahçe'nin fırtına gibi eskidiği bu periyotta mühim bir rol oynadı. Maçı da 12 sayı, 6 ribaund, 3 asist ve 2 top çalma ile oynadı; üstelik 0 top kaybı ile... Semih Erden de pota altında Efes uzunlarına kolay sayı şansı vermezken, rakip kısaların boyalı alana devrilmelerine karşı genel olarak iyi bir set oluşturdu. Açıkçası Tanjeviç'in onu sadece 19 dakika sahada tutmasına ve üzerine maçın kırılmanı anı olan normal sürenin sonunda oynatmamasına çok şaşırdım. Zira o süreçte Efes Pilsen üstüste hücum ribaundları alıp pota altında görece kolay sayılar üretirken Mirsad etkisiz kalmıştı. Tanjeviç böyle bir koç; kafasında maçtan evvel hazırladığı planın pek fazla dışına çıkmayı sevmiyor.
Efes Pilsen'de ise günün en iyi ismi Kerem Tunçeri idi bence. Abdi İpekçi'de Fenerbahçe tarafarının oluşturduğu boğucu atmosfer ve ilk çeyrekte rakibin fırtına gibi başlaması göz önünde bulundurulursa, takımını maçın sonuna kadar oyunda tutabilmesi büyük bir başarıydı. Daha evvel Teknosa Türkiye Kupası ile ilgili yazarken de belirtmiştim, sezonun ortasında takıma katılan Kerem Tunçeri olgunlaştırdığı oyunu sayesinde Efes'i şu anki konumuna taşıyan oyuncuların başında geliyor. Kerem'in dışında Bootsy Thornton dışarıdan (18 sayı) ve Kaya Peker/Kerem Gönlüm ikilisi ise içeriden (23 sayı, 14 ribaund) takımlarına mühim katkılarda bulundular. Efes Pilsen'in zayıf halkaları ise sezon başından beri neredeyse hiç verim alamadıkları Mario Kasun (0 sayı) ve maçla çok fazla ilgiliymiş gibi görünmeyen Charles Smith (7 sayı, 7 topkaybı!) idi. Açıkçası Efes'e maçı kaybettiren, salonda yaratılan baskıdan ve rakibin maçın başlarında uyguladığı sıkı savunmadan dolayı yaptıkları 22 top kaybı oldu. Kendileri adına tüm bu olumsuzluklara rağmen, maçı kazanacak duruma kadar gelmeleri Efes Pilsen'i bu sezonun en önemli şampiyonluk favorisi yapıyor. Zira birazcık daha iyi bir günlerinde olduklarında Fenerbahçe'yi yenmeleri çok zor olmayacaktır.
Geçen sene tüm maçlarda yaşanan ezici Fenerbahçe üstünlüğü bu sene bitmiş gibi duruyor. Hakkındaki söylentilerin giderek yoğunlaştığı Will Solomon transferi de gerçekleşmezse, sezonun devamında Fenerbahçe Ülker'in şampiyonluk şansı geçtiğimiz sezona oranla çok daha az.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder