İlk olarak, bu sezon süresince oynadıkları oyun ile takımları için iyi bir seçim olduklarını kanıtlama konusunda önemli bir adım atan 5 oyuncudan bahsedeceğim. Bir liste yapınca, doğal olarak o listede bulunmayı hak edebilecek bazı oyuncuları da dışardı bırakmak gerekiyor. Bu nedenle liste subjektif bir nitelik taşıyor; tartışmaya ve kritize edilemeye de açık.
1) Derrick Rose, Chicago Bulls: Rose, Chicago Bulls açısından bulunmaz bir fırsattı diyebiliriz. Zira 2008 Draft'ından 1 numaradan seçme hakkını kazanma şansları sadece %1.7 idi; ama şans onların yüzüne güldü ve onlar da Rose'u hiç düşünmeden takımlarına kattılar. Takımda yer alan Kirk Hinrich iyi bir oyun kurucu ama tam olarak istedikleri performansı alamıyorlardı; pota altına delici penetreler yapabilen ve fizik olarak da hayli kuvvetli bir oyuncu olan Rose, Chicago'nun uzun yıllar boyunca faydalanmayı isteyeceği tipte biriydi. İstatistikleri de bir çaylak için oldukça tatminkar; 16.5 sayı, 3.8 ribaund ve 6.2 asist. Maç başına 37 dakika sahada kalarak da takımı için ne derece önemli bir oyuncu olduğunu kanıtladı. Büyük bir ihtimalle de bu sene göstermiş olduğu performans ile "Yılın En İyi Çaylağı" seçilecek.
2) Russell Westbrook, Oklahoma City Thunder: Seattle'dan ayrılarak yeni sayfa açan Thunder takımı için Westbrook, bu yeni sayfada mutlaka yer almasını isteyecekleri bir oyun kurucu olduğunu bu seneki oyunuyla kanıtlamayı başardı. UCLA mezunu Westbrook, Thunder tarafından 4. sıradan seçildi. İlk 10-15 maçta ilk 5'te kendine yer bulamasa da; takımın üst üste aldığı 14 mağlubiyetten sonra kendini sahaya çıkan ilk 5 oyuncu içerisinde bulundu. O zamandan beri de yerini kaptırmış değil; üstelik göstermiş olduğu form grafiği ile de şimdilik o pozisyondan inecek gibi de durmuyor. Örneğin; 2 Mart'ta yaptığı triple-double ile 2005-06 sezonunda bunu yapabilen Chris Paul'den sonra ilk kez bunu başaran çaylak oldu. Sezon içi istatistikleri 15.7 sayı, 4.8 ribaund, 5.1 asist. Takımın yıldız forveti Kevin Durant ve 4 numara Jeff Green ile güzel bir çekirdeği oluşturdular. Bundan sonra onlardan beklenen ise her sene oyunlarını geliştirmeye devam ederek, Thunder'ı Batı'nın paspas takımları arasından çıkarmak olacak.
3) Brook Lopez, New Jersey Nets: Lopez, 2008 Draft'ının en iyi uzunlarından biri olarak değerlendiriliyordu. Sene içerisindeki performans ile de yapılan tahminleri boşa çıkarmadı ve ilerisi için Nets yönetimine umut vermeyi başardı. Çaylak olmasına rağmen, çok güçsüz olan Nets pota altının en tehlikeli ve etkili elemanı oldu. 12.9 sayı, 7.9 ribaund, 1.1 asist ve 1.8 blok ile iyi rakamlara imza attı. Şu an için mevcut kadro içerisinde kendisinin mevkisinde onu zorlayabilecek bir oyuncu yok. Tabi kadronun genel yapısındaki yetersizliklerden dolayı, Nets play-off oynayamayacak. Fakat Nets açısından bakarsak, en azından Devin Harris ile bereber gelecekte rahatlıkla istihdam edebilecek bir oyuncuya sahipler.
4) Mario Chalmers, Miami Heat: Açıkçası bu seneki oyunuyla Draft'ın en büyük sürprizlerinden biri Mario Chalmers. 2. tur 4. sıradan Minnesota Timberwolves tarafından draft edilmesine rağmen Miami Heat'e hemen takas edildi. Bu hamle, kendisi için hayli hayırlı oldu diyebilirim. Zira Minnesota'da kalsaydı, o çalkantı ve gel-git içerisinde bu verimi gösterebilir miydi bilemiyorum. Çünkü Miami'deki oyun kurucu kıtlığı arasında istediği dakikaları alma imkanı bularak daha ilk senesinde oyununu geliştirmeyi başardı. Sahada kaldığı ortalama 32 dakika ile bu seneki çaylaklar içerisinde 5. sırada yer alıyor. İstatistik ortalamaları 10 sayı, 2.7 ribaund, 4.8 asist ve 2 top çalma. Özellikle top çalma kategorisinde iddialı bir oyuncu Chalmers; ligde 4. sırada bulunuyor. Zaten 5 Kasım'da oynadığı maçta kaptığı 9 top ile Miami Heat tarihi rekorunu da kırdı kendisi.
5) Kevin Love, Minnesota Timberwolves: Draft'ta ilk tur 5. sıradan Memphis Grizzlies tarafından seçilen Love, yine aynı gün O.J.Mayo karşılığında Minnesota'ya gönderildi. Bu arada ek bir bilgi olarak söyleyeyim; Love, UCLA'den Russell Westbrook'un takım arkadaşı. Love klasik bir beyaz uzun olarak değerlendirilmemeli. Sadece uzun olduğu için ligde yer alan oyunculardan biri değil; ayakları görece hızlı, yumuşak bir bileği var ve ribaundlarda da etkili olabilen bir isim. Maç başına 25 dakika sahada kalarak bu listede yer alan oyuncular arasında son sırada bulunmasına rağmen, 11.2 sayı, 9 ribaund ve 1.1 asist ortalamalarına sahip. Lakin Timberwolves rezalete yakın bir sezon geçirdiği için Love'un performansı o kadar da ön plana çıkamadı. Tabi bir de takımda Al Jefferson gibi dominant bir pota altı oyuncusu olunca, şimdilik gölgede kalması olağan. Zaman içerisinde kendini geliştirebilirse, bu ligden kendisine daha çok ekmek çıkacağı da aşikar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder